İçeriğe geç

Tasdik etmek dil ile ifade etmek midir ?

Tasdik Etmek Dil ile İfade Etmek Midir?”

Felsefeci bir bakış açısıyla ele alındığında, dil, yalnızca düşüncenin dışa vurumu değil, düşüncenin biçimlenmesini sağlayan bir çerçevedir. Bu bağlamda “tasdik etmek” ifadesi, sadece bir şeyi onaylamak ya da doğrulamak anlamına gelmekle kalmaz; aynı zamanda bir içsel kabulün dışa dökülmesinin, dil ile toplumsal ve zihinsel dünyada bir yere oturmasının göstergesidir. Peki, “tasdik etmek dil ile ifade etmek midir?” sorusu ne kadar karşılığını bulur? 

Tarihsel Arka Plan

Tasdik” kelimesi, Arapça kökenli “صَدَّقَ” fiilinden gelmekte ve “doğrulamak, onaylamak” anlamlarını taşımaktadır. [1] Türk dilinde “tasdik etmek” deyimi ise “bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek” şeklinde tanımlanmaktadır. [2] Ayrıca mantık disiplini açısından, bir önermeyi zihinde canlandırma (“tasavvur”) ile o önermeyi olumlama ya da reddetme eylemi (“tasdik”) arasında ayırım yapılmaktadır. [3] Bu tarihsel çerçevede, tasdikin sıklıkla dil ve zihinsel kabul eksenlerinde işlendiğini görmek mümkündür.

Tarihsel olarak İslam düşüncesi içinde de tasdik, özellikle bilginin doğası ve doğru önermenin ne olduğu tartışmalarında yer bulmuştur. Örneğin Kutbüddin er‑Râzî, “tasavvur‑tasdik” ayrımı bağlamında, bilginin oluşumu ve doğrulamasını dil‑mantık açısından ele almıştır. [4] Dolayısıyla “tasdik etmek” ifadesi yalnızca dilsel bir beyanda kalmayıp, zihinsel süreçlerle birlikte ele alınmış bir kavramdır.

Günümüzdeki Akademik Tartışmalar

Bugün epistemoloji ve dil felsefesi bağlamında, “tasdik etmek” kavramı birkaç açılımla gündeme gelmektedir. Birincisi, dil‑zihnim ilişkisi: Dil, zihinde oluşan içsel kabulü ne ölçüde ifade eder? Zihninizde bir öneriyi onaylarsınız (tasdik – zihinsel), sonra bunu dil aracılığıyla ifade eder misiniz? Ya da dilsel ifade olmadan tasdik geçerli midir? Bu sorular, “tasdik etmek dil ile ifade edilir mi?” sorusunun kökenini oluşturmaktadır.

İkincisi, etik ve toplumsal bağlam: Bir kişi “tasdik ettiğini” dile getirdiğinde, toplumsal bir onay veya yükümlülük üstlenmiş olabilir. Dil yoluyla ifade edilen tasdik, sadece içsel bir kabul değil, başkaları karşısında bir beyan haline gelir. Bu durumda dil ile yapılmayan tasdik, “gerçek tasdik” sayılır mı? Dinî literatürde kalbî tasdik ile lisanî (dil ile) tasdik arasındaki fark ortaya konmuştur. [5] Üçüncüsü, mantık açısından: Mantığın temel kavramlarından biri olan hüküm bağlamında “tasdik”, zihindeki tasavvurlara olumlama (icâb) ya da olumsuzlama (selb) ile ilişkilidir. Yani bir önerme yalnızca zihinde kavranmışsa, onun gerçek anlamda “tasdiği” gerçekleşmiş sayılır mı? [6] Bu tartışmalar, tasdikin dil ile ifade edilip edilmemesi meselesinin yalnızca dilbilimsel değil, epistemolojik ve ontolojik bir önemi olduğunu göstermektedir.

Dil ile İfade Etme ve İçsel Tasdik Arasındaki Fark

Dil ile ifade etmek, bir kişinin içsel kabulünü başkaları ile paylaşması, onaylayarak dile getirmesi anlamına gelir. Ancak içsel tasdik, dil ötesinde bir süreci içerir: kişinin zihninde ve kalbinde bir öneriyi gerçekten kabul etmesi, onaylamasıdır. Bu durumda üç düzlem ön plana çıkar:

1. Zihinsel tasdik: Öneriyi zihinde kabul etme.

2. Dilsel tasdik: Bu kabulü sözel olarak ifade etme.

3. Eylemsel/varoluşsal tasdik: Bu kabulün hayat içinde davranışlara dönüşmesi.

Dolayısıyla, “tasdik etmek dil ile ifade etmektir” şeklindeki önerme eksik kalabilir. Çünkü dil ile ifade edilen tasdik, içsel ve eylemsel boyutlarıyla birlikte düşünüldüğünde anlam kazanır. Dil yoksa tasdik var mı? İçsel kabul varsa ama dile gelmiyorsa bu durum ne anlam taşır? Bu sorular, dilin rolünü sorgulatır.

Sonuç ve Düşünsel Sorular

Özetle, “tasdik etmek” yalnızca dil yoluyla yapılacak bir beyan değildir; aynı zamanda zihinsel ve varoluşsal bir kabul sürecidir. Dil ile ifade edilen tasdik, bu sürecin görünür yüzüdür ama tamamı değildir. Akademik literatürde hem dil‑bilimsel hem de mantık‑epistemoloji bağlamında tasdik kavramı ele alınmaktadır. Etik perspektiften bakıldığında ise dilsel tasdik, toplumsal sorumluluk ve paylaşımı da içerir.

Kendi düşüncelerinizi geliştirmek üzere şu sorularla yazıyı sonlandırmak isterim:

– İçsel tasdik ile dilsel tasdik arasında sizce zorunlu bir bağ var mı?

– Bir öneriyi kalben kabul ettikten sonra dile getirmemek, tasdiki eksik kılar mı?

– Dil ile ifade edilen bir onay, eylemsel dönüşüm olmadan ne kadar güvenilir sayılabilir?

Yorumlar bölümünde bu sorular ve sizin deneyimlerinizle birlikte tartışmayı derinleştirmekten memnuniyet duyarım.

Sources:

[1]: https://turkdiliveedebiyati.com/tasdik-ne-demek/?utm_source=chatgpt.com “Tasdik Ne Demek – Türk Dili Ve Edebiyatı”

[2]: https://kelimeler.net/tasdik%20etmek-kelimesinin-anlami-nedir?utm_source=chatgpt.com “Tasdik Etmek Ne Demek? – kelimeler.net”

[3]: https://islamansiklopedisi.org.tr/tasdik–mantik?utm_source=chatgpt.com “TASDİK – TDV İslâm Ansiklopedisi”

[4]: https://nazariyat.org/content/5-sayilar/11-cilt-5-sayi-2/1-m0077/o.turker.pdf?utm_source=chatgpt.com “Kutbüddin er-Râzî’de Tasdik Kavramı ve Felsefî – Nazariyat”

[5]: https://islamiyontem.net/kitaplar/Ansiklopediler/kavramlaransiklopedisi/iman-Mumin/13.htm?utm_source=chatgpt.com “Tasdikin Derece ve Türleri”

[6]: https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/tasdikyargimantik?utm_source=chatgpt.com “TASDİK / YARGI (Mantık) Ansiklopediler – TÜBİTAK”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasinosplash