Kalp mi Ağrıyor, Mide mi? Aşk mı, Lahmacun mu?
Bir sabah uyanıyorsun… göğsünün ortasında bir sancı. “Yoksa bu… kalp krizi mi?” diyorsun. Sonra bir bakıyorsun, dün gece iki porsiyon iskenderin üzerine gazoz patlatmışsın. Evet, sevgili okur, seninle o kadim soruyu konuşacağız: Kalp mi ağrıyor, mide mi? Yoksa sadece aşk acısı mı?
Erkekler: “Haritada yeri belli olsun, stratejik davranalım!”
Erkek milleti ağrıyı tarif ederken bile strateji yapar. “Tam şurada, 3 cm sağda, kaburganın altından vuruyor ama sanki sol omuza yansıyor gibi” der. Doktor sanırsın. Hemen internete girer: “Göğüs ağrısı sol kola vuruyorsa kalp krizi olabilir mi?”
Arama geçmişine bak: “Kalp krizi anında ne yapılır?”, “Evde EKG nasıl çekilir?”
Bir yandan da Google’a güvenmez, çünkü “belki mide gazıdır” diyerek soda açar. 5 dakika sonra rahatlayınca, “demek ki kalple alakası yokmuş” der. Stratejik analiz tamamlanmıştır, görev başarıyla sonuçlanmıştır.
Kadınlar: “Bunun altında duygusal bir şey var bence.”
Kadınlar ağrıyı sadece bedende hissetmez, ruhta da tartar. “Kalbim sıkışıyor, ama acaba dün Ayşe’nin dediği söz mü üzdü beni?”
Bir yudum papatya çayıyla birlikte kendi iç sesine döner. Kalp ağrısını bile anlamlı bir hikâyeye dönüştürür: “Belki evren bana bir şey anlatmak istiyor.”
Erkek hemen aspirin ararken, kadın “yok yok, ben bugün biraz dinleneyim, meditasyon yapayım” der. Kalp de mide de sabırla bekler; çünkü duygusal teşhis süreci devam etmektedir.
Kalp ve Mide Ağrısını Ayırt Etmenin İnce Sanatı
Şimdi gelelim işin tıbbî ama eğlenceli kısmına. Mide ağrısı genelde yemeklerden sonra gelir, özellikle de dürüm sonrası “pişmanlık sosuyla” birlikte. Kalp ağrısı ise genelde eforla ya da stresle başlar.
Yani mideni yakan şey lahmacun olabilir, ama kalbini yakan muhtemelen WhatsApp’tan “görüldü” atıp cevap vermeyen kişidir.
Bir başka fark: Mide ağrısı yatınca rahatlar, kalp ağrısı ise seni yattığın yerde düşündürür: “Acaba o da beni düşünüyor mu?”
Mide ağrısına soda, kalp ağrısına çikolata… ikisi de geçici çözümler ama moral açısından birebir!
Erkek Stratejisi: “Önce YouTube, sonra hastane.”
Erkeklerde klasik bir yaklaşım vardır: Önce YouTube videoları izlenir. “Kalp krizi belirtileri nelerdir?” videosunun altına gelen ilk yorum: “Aynısını ben de yaşadım, ama gaz çıktı.”
İşte o an erkek derin bir nefes alır, rahatlar.
Ancak kadın devreye girer: “Ama ya bu sefer gerçekten kalp krizi olsaydı?”
Erkek: “Yok ya, 2 soda daha içeyim geçer.”
Kadın: “Senin için ambulansı arayayım mı?”
Erkek: “Dur bi, şu maç bitsin.”
Kadın Yaklaşımı: “Bedenim bana mesaj veriyor.”
Kadınlar vücut sinyallerine kulak verir. Mide ağrısı varsa, “demek ki içime oturmuş bir şey var.” Kalp ağrısı varsa, “biri kalbimi kırmış olmalı.”
Beden diliyle evren arasında bağlantı kurulur, hatta Google bile kadının sezgisine yetişemez.
Ama işte bu yüzden kadınlar genelde daha erken doktora gider. Çünkü kalp de mide de “onu dinleyen” bir sahip bulur.
Finalde: Aşk mı, Asit mi?
Sonuç olarak, kalp ağrısı mı, mide ağrısı mı, yoksa aşk acısı mı, bazen ayırt etmek zor. Ama şunu unutma:
Kalp krizi geçiren birine soda içirmek yerine ambulans çağırmak, en akıllıca stratejidir.
Mide yanması yaşayan birine “belki seni sevmiyordur” demek de pek işe yaramaz.
İkisinin de çözümü empati, dikkat ve biraz mizah!
Sözü sana bırakıyorum!
Peki sen hiç mide ağrısını aşk acısıyla karıştırdın mı? Ya da kalp ağrısına soda içip mucize bekledin mi? Yorumlarda itiraf zamanı! Çünkü unutmadan söyleyelim: Gülmek de kalp sağlığına iyi gelir.